Kadim Bir Sembol Yaşam Çiçeği

Bir sonsuzluk simgesi...sonsuz bolluğun sembolü olan mucizeler çiçeği...

İç içe geçmiş çemberler ve onları çevreleyen büyük b

ir çemberden oluşan bir geometrik şekil “Yaşam Çiçeği” olarak adlandırılmaktadır. En dış çember dahil, iç içe geçmiş 20 çember barındırır. Aslında çember değil küredirler. Kutsal geometriye dayanan bu sembolün evrenin ve yaşamın tüm kodunu ve başlangıcının sırlarını barındırdığı düşünülmektedir. Evrendeki her şeyi oluşturan kutsal oranların çıkış noktasıdır. Evrenin öncelikli dilini ifade eder: Saf şekil ve orantı.

Sadece çiçeğe benzemesinden dolayı değil aynı zamanda bir meyve ağacının yetişme evrelerini temsil etmesinden de dolayı bu isimle adlandırılmaktadır.

Çekirdekten yani tohumdan ağaca, ağaçtan çiçeğe ve son olarak meyveye ulaşan bir döngü, tekrar meyveden tohum olarak sonsuz bir yaratım sürecinde, bitmeyen bir döngüdedir.

Bu yaradılış aşamaları da yaşam çiçeğini çizmeye başladığınızda oluşan sembollerle eşleştirilir ve Yaşam tohumu-Yaşam ağacı-Yaşam Çiçeği-Yaşam Meyvesi olarak isimlendirilmiştir. Bir meyvenin oluşumunun mikroskobik boyutta incelenmesi durumunda bu çizimin aşamalarına birebir örtüştüğü gözükmektedir.

Yaşam Çiçeğini çizmek için önce bir daire çizilir. (yaşam tohumu) Daire çizmek için bir “nokta” baz alınır burada nokta her şeyin başlangıcı olan tohumdur ikinci aşamada bu dairenin çevresi üzerindeki bir nokta merkez kabul edilerek aynı çapta bir daire daha çizilir (yaşam ağacı) Bu şekilde iki daire üst üste gelmiştir ortaya çıkan şekil vesica piscis sembolü yani ruh ile maddenin, cennetle yeryüzünün birleşmesidir, dualite ile yeni bir başlangıçtır. Üçüncü oluşan şekilde iki dairenin kesiştiği yer merkez kabul edilir ve aynı çapta bir daire daha çizilir (yaşam ağacı) ve son olarak üçüncü dairenin paraleline aynı çapta dördüncü daireyi çizersiniz (yaşam çiçeği), bu işlem sonra 19 küreye kadar devam eder ve onları bir bütün olarak içine alan 20’nci küre ile “Yaşam Çiçeği Sembolü” meydana gelir. Şeklin içine izdüşümüne bakıldığında birbirine ters 2 piramit iç içe geçmiştir. Buna “Yıldız Tetrahedron” denir. Yaşam Çiçeğine 19’un gizemini üzerinde barındıran sistemin adı da diyebiliriz.

Evrenin yaratım ve bolluk enerjisini aktaran en güçlü sembol olarak binlerce yıldır kullanılmaktadır. Semavi dinlerin hepsinde kullanılmış olan bir semboldür. Dünyanın pek çok farklı noktalarında (Anadolu, Güney Amerika, Ortadoğu, Mısır, Asya, Afrika) yapılan arkeolojik çalışmalarda bu sembolün örneklerine rastlanmıştır. Bunlara bir kaç örnek ülkemizden vermek gerekirse Türkiye’de, Manisa müzesinde, Burdur müzesinde bir lahit kapağında, Hacıbektaş-ı Veli türbesinde bir çeşmenin üstünde ve Efes antik kentinde bu sembole rastlanmıştır. Sultanların gömleklerinden kaftanlarına kadar pek çok yere de işlenmiş bulunmaktadır.

“Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı” adlı kitabın yazarı Drunvalo Melchizedek öğretisi, bu sembolün sırlarına kapsamlı şekilde değinmektedir. Melchizedek bu sembolün Atlantis zamanında bilindiğini ve Atlantis’in çöküşüyle unutulmaması için Mısır’a taşındığını söylemektedir. (Bu kitapı okurken enerjinin ağır geldiği pek çok güzel ruh duydum, ben de bu yüzden devam etmedim.) Da Vinci’nin de sembolü kullandığını belgeler ile anlatır. Bu kutsal geometrinin, kendimizin ve evrenin gerçeğine ulaşmakta bize yardımcı olacağının altını çizer. Ayrıca MER-KA-BA(H) enerjisi ve bunun aktivasyonu için gerekli tüm bilgileri de sunan bir kitaptır.

Bu sembolü kendisi bir kağıtta çizerek dahi olsa üzerinde taşıyanın sezgisel gücünün artacağı ve negatif enerjilerden, titreşimlerden korunacağına inanılır. Bu sembolü taşımak kadar onunla meditasyon yapmakta maddi ve manevi olarak bizi zenginleştirir ve güçlendirir.Yaşam çiçeği sembolü kişilerin daha enerjik bir ruh haline sahip olmasını ve ruhun arınmasını sağlamaktadır. Sembolü düzenli olarak taşıyan kişilerin yaşam çiçeğine olan inancı da bununla beraber farkındalık seviyesi de artar.

Bu güzel sembolün bire bütüne şifa olmasını dilerim..