Kahve Frekansımızı Düşürür mü?
- Zeynep İzgi ile Arınma Yolculuğu
- 4 May 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Kas 2024

Bu soru spiritüel gelişim yolculuğunda olan nerdeyse herkesin merak ettiği soruların başında gelir. Önce yapılan bilimsel araştırmalardaki bulgulara değinmek istiyorum.
Son bulgular, günde bir fincan kahve içerseniz diyabet riskinizi %13 oranında azaltabileceğini, Günde altı fincan kahve prostat kanserinde %18 ve agresif ölümcül kanserde %40 azalma sağla-dığını, günde dört fincan kahvenin karaciğer sirozu riskinizi %84 oranında engellediğini, başka bir araştırma ise beş hafta boyunca günde beş fincanın, hem kandaki hem de beyindeki amiloid-beta düzeylerini azaltarak Alzheimer'ın beyindeki hasarını tersine çevirmeye başladığını, günde 1-3 fincan kahve içen kadınların kardiyovasküler hastalıktan ölme riskinin %24 daha düşük olduğunu, hatta sanılanın aksine başlangıçta tansiyon yükselirken, 8 hafta boyunca her gün içmeye devam ederseniz tansiyon normale döneceğini gösteriyor.
Kültürümüzün de ayrılmaz bir parçası olan kahve hakkında bunları duymak size iyi gelmiştir. Kafeini kahveden çıkarsanız dahi, az önce belirtilen faydalar nispeten aynı kalır. Çünkü, kahve çekirdeğinde yaklaşık 1000 aktif bileşen vardır ve bunlardan sadece birkaçı anlaşılmıştır. Meyvenin çekirdeği olan kahve çekirdeğinin antioksidanlarla yüklüdür.
Ancak başka bilimsel araştırmalarda şu tespitlerde bulunmuş.
DHEA (dehidroepiandrosteron), kahve tüketimi ile azalan bir steroid hormondur.
Bu, hücresel ve doku onarımından sorumludur. Ayrıca hafızayı ve bilişsel işlevi geliştirir, strese karşı korur ve sayısız fizyolojik süreci destekler ve kahve tüketimi bunu azaltır.
Kahve tüketimi (kafeinsiz kahve dahil), dopamin adı verilen bağımlılık yapan bir nörotransmitter salgılar. Dopamin bir zevk hormonudur ve beyin dopaminle yıkandığında kaynağını asla unutmaz. Kahve yoğunluğu geçtikten sonra, beyin bir sonraki fincanını düşünmeye başlar.
Sağlık üzerinde araştırmalarda ortaya çıkan diğer olumsuz etkiler ise:
• Kan basıncını yükseltir.
• Kolesterolü yükseltir,
• Kalp düzensizlikleri ile ilişkilidir.
• Sinir sistemine zarar verir.
• Beyindeki nörotransmitterlere müdahale eder.
• DNA onarımını değiştirir.
• Böbrek taşı riskini artırır.
• Kemik yoğunluğunu düşürür.
• Uykuyu negatif etkiler.
• Erektil disfonksiyonla bağlantılıdır.
• Mide reflüsü ve mide ekşimesini artırır.... LİSTE UZAR
Ve ilk yazdıklarım gibi bunlarda bilimsel araştırmalardan ortaya çıkan tespitlerdir.
Peki ya enerji?

Frekans ve enerji birbirine karıştırılmamalıdır. Titreşimlerimizi yükseltmek veya düşürmekten bahsettiğimizde aslında titreşim hızından bahsediyoruz. Titreşiminizi yükseltmek, daha yüksek hızda titreşmek anlamına gelir. Titreşen parçacıklardan ve enerjiden oluşuyorsunuz. Sizi oluşturan mikroskobik parçacıklar sürekli olarak birbirlerinden sekiyor ve direnç yaratıyor.
Bir şeye mikroskop altında baktığınızda molekülleri görürsünüz. Daha güçlü bir mikroskopla, her molekülü oluşturan atomları görebilirsiniz. Bu atomları parçalarsanız, protonları ve elektronları bulursunuz. Elektronlar, bir titreşim oluşturan protonların yörüngesinde döner. Yani kafeinin size bir enerji artışı sağladığı için titreşiminizi artıracağını düşünmek caziptir ancak GERÇEK DEĞİLDİR.
Kahve bir uyarıcıdır ve genellikle yaşaya da öl, savaş ya da kaç durumları için ayrılmış olan stres hormonlarının salınımını artırır. Bu hormon beynin BETA frekansının üst seviyelerinde salınır. Bu hormonların yükselmesi, tüketimden saatler sonra tespit edilebilir. İlginç bir şekilde, kafeinsiz kahve ile aynı hormonların salınımı gerçekleşir.
Kahve, dopamin aktivasyonu yoluyla, enerjide iniş çıkışlar yaratan çok bağımlılık yapan bir maddedir. Buna karşılık, bu inişler ve çıkışlar ruh halini etkileyebilir.
Kahveyi enerji elde etmek için uyarıcı olarak kullanıyorsanız, bu içsel bir dengesizlik yaratır.
Doğal olarak sahip olmadığınız enerjiyi yaratmak için bir uyarıcı kullanmak sizi potansiyel olarak borca itebilir, buna bazen adrenal tükenme denir.
Zihni ‘’aşırı’’ aktif duruma geçiren kahve, şühesiz meditasyonda olduğu gibi zihni sakinleştirmenin olumlu etkilerinin tam tersidir.
Bağımlılıktan (keyfi, neşeyi, dinlenmeyi, hazzı, sohbeti kahveyle özdeşleştimek) uzakta bir tüketimi seçmek elinizde.
Muhtemelen yazdıklarımdan nefret ettiniz :) Ancak yine de lütfen faydalanmasını istediğiniz yakınlarınızla paylaşın.
Sevgiyle Kalın,
Zeynep İzgi




Yorumlar