top of page

"Anne-Baba Verdiğiniz Kadarı Bana Yetti!" Diyebilir misin?

ree

Anne ve Babandan Alamadıklarına Rağmen 

“Verdiğin Kadarı Bana Yetti..”

Diyebilir misin?


Küçüktün..

Sevgi alamadın, 

Saygı göremedin, 

İlgi verilmedi, 

Takdir görmedin... 

Yine de söyle desem?


Şu an kalbinde ASLA diye yankı bulan 

"Verdiğin kadarı bana yetti." cümlesi bir kabul, bir dönüşüm cümlesi ve garanti ediyorum seni hiç olmadığın kadar özgür kılacak! En çok içsel çocuğumuz kırgın çoğumuzda, hiç bir anne-baba mükemmel olamaz bilirsin.. 

 Belki hiç sevildiğini hissetmedin, belki kardeşinden az takdir yada ilgi aldın, belki maddi-manevi destek alamadın, belki erkenden kayıp gittiler hayatından..

Belki listesi uzar, sonuçta; eksik mi kaldın? Kırgın yada kızgın mı hissettin?


Büyüdün sonra! 

Sevgilinden sevgi alamadın, 

arkadaşından saygı göremedin,

patronundan takdir görmedin... 

Yine de söyle desem?

Eksik kaldığını tam da eksik kaldığı yerden vurmaz mı hayat? Bize garezi olduğundan değil.. “Gör artık, gör de aş, gör de şifala!” diye. Hayat böylece akıp giderken aşmak gerektiğini göremedikçe, daha da hassas olur insan, daha da kırılgan, hatta alıngan. Yalnızlaşır, fobiler geliştirir (sosyal anksiyete, başaramama vb.) ve anlatır herkese “Beni hiç sevmediler”, “Beni hiç desteklemediler.” “Beni yalnız bıraktılar.”

Kurban bilincinden titreşe titreşe, bilemeden beklentilerin sırttaki yükünü..


Aslında tüm bu tuttukların senin 

“kara kaplı alacak defterindir”


Sen yaşamdan destek istedikçe ilk baktığı yer o defterdir, 

ree

“Emredersiniz deneyelim!”.. 

Oysa Yüce Yaradan’ın kusursuz yarattığı evrenin matematiğinde, kuantum alanda seçeneklerimiz SONSUZ ve SINIRSIZ..

Sen vazgeçip sildiğinde o alacağı, 

“Verdiği kadarı bana yetti!” dediğinde serilecek önüne o sınırsız seçenekler.


Nasıl yapılır ki bu işlem?

Sadece demek yeterli midir?

Kelimeler kontratımızdır. Eğer imkanınız varsa Regresyon Terapisi Seansı Alın, kuantum alanda çalışmalar yaptırın (Bana başvurabilirsiniz). Çünkü bu seanslar var olan ana blokajı derinlemesine inceler, kaynaklarına tek tek ulaşarak temizler. Anımsamadığınız aklınıza bile gelmeyen detaylar ile yüzleşir, fark eder ve sonunda enerjisinden özgürleşirsiniz.  Eğer imkanınız yada gönlünüz yoksa o zaman kendiniz şu çalışmayı geçekleştirin.


Meditatif bir çalışmadır, öncesinde derin nefesler, rahat ve dingin bir ortam, hafif bir müzik tavsiye edilir.

"Canım Annem (veya Babam),

 (İstersen "canım" kelimesini kullanmayabilirsin. Kendine dürüst ol!.)

Bana hayat verdin.

Biliyorum ki, bu hayatı önce Allah'tan, sonra da senin bedeninden geldi,

katkınla aldım.

Beni doğurdun, besledin, büyüttün.

Tüm bunlar için sana teşekkür ederim.

Şimdi fark ediyorum ki...

Senden bu yaşıma kadar alamadığım bazı şeyler oldu.

 (Sevgi, ilgi, onay, destek, güven, ait hissetmek vb. — kendi hissettiğin eksikliği yada eksiklikleri burada mutlaka tek tek belirt)

Ve bu eksiklik zaman zaman kendimi 

____ hissetmeme neden oldu.

 (Yalnız, yetersiz, sevilmeyen, istenmeyen, başarısız, değersiz, uğursuz, dışlanmış, beceriksiz, vb. burada mutlaka tek tek belirt)


Biraz hüzünlü ve zorlayıcı biliyorum ama bana güven iyi olacaksın, hafifleyeceksin..

Bugün, bunu görüyorum.

Ve bunu değiştirme beklentisinden kendimi özgürleştiriyorum, kendi içimdeki boşluğu şefkatle sarıyorum.

Senin verebildiklerin buydu ve bu kadardı.

Senin verdiğin kadarı bana yetti.”

Bunu artık sevgiyle kabul ediyorum.

Beklentilerimi, eksiklik duygularımı şimdi serbest bırakıyorum.

Sana ait olanı sana bırakıyor, bana ait olanı alıyorum.

Senin kaderini onurlandırıyorum.

Ve şimdi ben, kendi hayatımı, kendi yolumu seçiyorum.

(Sayende artık daha iyi bir anneyim, daha güçlüyüm, daha destekleyici bir eşim vs. ekleyebilirsin.)


Bu çalışma “bağ kesme” olarak anılsa da , gerçek bağı değil, nagatif akışı keser, sevgiye alan açar, bağı şifalar..

Şimdi sevgiye, değil negatife odaklan, karşındaki kişiyle arandaki negatif akışı hayalinde canlandır, bu kordon, halat, zincir, kökler, ışıklı bir akış, sicim vb. olabilir.

Kalbine, midene, bileklerine, başına vb gibi hissedebilirsin, bazen uzamış bir sakız gibi her yerindedir. Bağı görmene gerek yok, bilmen yada hissetmen yeterlidir. Eline ilahi ışıktan bir kılıç veya makas al, kestiğini hayal ederken şunları söyle:

Seni de kendimi de aramızdaki bu negatif akıştan serbest bırakıyorum ve bizi sevgiyle özgürleştiriyorum. Varsa hakkım sana helaldir. Ve öyle de oldu.

(Rahmetli olmuş ebeveynini ilahi ışığa, kaynağa yolla, hayatta olanı ise yürüyerek alanından yolla, içinden gelirse ona sarıl.)


İstersen çalışmana bunu da ekleyebilirsin..

Şimdi, kendi kalbinin merkezinden doğan altın bir ışığın büyüdüğünü hayal et, bu ışık büyüsün ve seni tamamen sarsın.. Tıpkı koruma kalkanı yaptığımızdaki gibi (bkz. önceki postlar), 

Ve söyle:

Bu ışığın hem beni, hem de bu ilişkiyi sarmasına izin veriyorum. Geçmişten bugüne taşıdığım tüm yükler, beklentiler ve eksiklikler, bu altın ışıkta eriyor.

İçimde sevgi, şefkat ve özgürlük uyanıyor.

Tamamlanıyorum. Kendimi ve bu ilişkiyi, sevgiyle, ışıkla ve özgürlükle mühürlüyorum.

Her şey olması gerektiği gibi.

Şükürler olsun. 

Çalışmadan sonra ne olacak?

İlk başta bir hafiflik hissedeceksin, bolca ağlatsa bile bu çalışma, kalbine ferahlık verecek..  Günler geçecek, bir bakacaksın ki, o konuda artık eskisi kadar eksik hissetmiyorsun ve alanına bu eksikliği sana hatırlatacak olay ve kişileri çekmiyorsun. O boşluk, kendiliğinden şefkatle, güvenle ve güçle dolmaya başlayacak. Artık dışarıdan beklemeden, kendi iç kaynaklarından beslenebileceksin. Çünkü bağların sınırlayıcılığı ve beklentinin ağırlığından özgürleştin.

Ve her şeyden önemlisi:

 Sen zaten hep tamdın.

 Şimdi bunu hatırlıyorsun. 

Lütfen bu konudaki fikirlerini ve çalışmanın sonucunu

yorumlarda yaz ilham ol!


Bunu kendi başına yaparken çok zorlanıyorsan benden seans alabilirsin.

Sevgi ve Işıkla, Zeynep İzgi

Yorumlar


Bu site © 2022 'de Arınma Yolculuğu tarafından kurulmuştur ve​ Wix tarafından desteklenmektedir ve güvenliği sağlanmaktadır.

bottom of page