Kırılan Kristal Kötüye mi İşaret?

Kristaller, enerjilerimizle rezonansa giren, doğanın bize sunduğu güçlü hediyelerdir. Kristallerin şifasını hayatımızın her alanında kullanabiliriz, şahsen ben öyle yapıyorum.

Ancak bazen bu güzel eşlikçilerimiz bir kazaya kurban giderek kırılabilirler.

Peki, değer verdiğiniz bir kristal kırıldığında ne hissedersiniz?

Bu bir felaket mi, yoksa daha derin bir anlam mı taşıyor?

Bizler nazar ve kötü enerji inancı çok derin olan bir toplumun çocuklarıyız. Bir kristal kırıldığında, parçalandığında bunun kötüye işaret olduğuna, kötü şans getireceğine inanmaya da bu yüzden meyilliyiz. Gerçekte ister düşürün, ister kargo size parçalar halinde getirsin bu “çoğunlukla” kötü bir işaret değildir, Tam tersi, bunu güçlü bir mesaj veya dönüştürücü bir deneyim olarak görebilirsiniz.

Kristaller, stres, duygusal çalkantı ya da çevreden gelen negatif enerjileri emerek bizi koruyabilir. Kırıldığında, bu yükü sizin yerinize üstlendiğini ve bir tür fedakârlık yaptığını gösterebilir. Tıpkı sadık bir dost gibi, refahımızı korumak için parçalanmayı göze almıştır.

Bir kristalin kırılması, bir döngünün tamamlandığını, değişim zamanının geldiğini ya da biriken enerjinin serbest bırakıldığını simgeleyebilir. Belki de o kristal, belirli bir amacı yerine getirmiş ve artık sizi yeni bir aşamaya yönlendirmektedir.

Çürütülmesi gereken bir efsane de şudur: Kırık kristaller şifa güçlerini kaybeder.

(Sarkaçlar hassas bir konu lütfen blogdaki yazıyı okuyunuz)

Kristalin içsel enerjisi ve titreşimi, fiziksel formu bozulsa bile kaybolmaz. Aslında ilk formlarında bir bütünden koparılmak için kırılmış yada kesilmişlerdir. Koleksiyonlarımızdaki birçok kristal zaten ham ve kırık halleriyle gelir; her parça, kendine özgü gücünü korur. Bu yüzden modunuz düşmesin; kırık kristali bir kayıp değil, şifanızı sürdürmek için bir fırsat olarak görün.

Kırık kristaller “yaralı savaşçılar”dır; zorlukları üstlenmiş, ama hâlâ güçlüdürler.

Bir kristal kırıldığında, bizim için bir hikaye ve bir ders taşır. Bizi kendi şifa ve dönüşüm yolculuğumuzu keşfetmeye davet eder. Ancak içsel bilgeliğinize de her zaman güvenin ve gözlerinizi kapatıp bu kristalin yeri hala yanınız mı olmalı? Sorun!

Net bir “evet” yada “hayır” cevabı gelecektir.

Her şekilde, parçalanmış parçaları kucaklayalım ve bir keşif ve şifa yolculuğuna çıkalım.

Bir kristalin amacına hizmet ettiğini ve görevini tamamladığını hissettiğinizde, artık saygı ve teşekkür eylemleri ile ona veda etme zamanıdır. Doğayla birleştirerek enerjisini onurlandırabilirsiniz. Birazdan sıralayacağım her yöntem evrensel yolculuğun benzersiz bir yönünü temsil eder;

Nasıl yapmalıyız?

Toprağa gömmek: Kırık kristalleri toprağa geri gömmek, kökenlerine saygı göstermenin ve doğal döngüyü tamamlamanın güzel bir yoludur. Onları nazikçe toprağa bıraktığımızda, kristalleri sembolik olarak Toprak Ana'nın besleyici kucağına geri döndürüyoruz. Bu eylem, Dünya'nın enerjisine karşı derin bir minnettarlık ve saygı duygusunu temsil eder ve parçaların gezegenin güçlü yaşam gücüyle yeniden bağlantı kurmasını sağlar. Toprağa geri döndürmek tamamlanmayı ve yeni başlangıçları temsil eder.

Suya bırakmak: Kırık kristalleri nehir, göl veya okyanus gibi büyük bir su kütlesine bırakmak, duyguların akışını arınmayı ve enerjinin temizlenmesini temsil eder. Su parçaları taşıdıkça, kristallerle ilişkili herhangi bir olumsuz veya durgun enerjiyi serbest bırakmak için bir kanal görevi görür. Bu süreç, geçmiş enerjilerin metaforik olarak yıkanmasını sembolize eder ve bize yeni bir başlangıcı kucaklamamızı ve duygusal berraklık bulmamızı sağlar.

Bitkilerle buluşturmak: Kırık kristalleri bahçenizi zenginleştirmek veya bitkilerinizle birlikte dikmek, doğayla ve büyüme döngüsüyle derin bir bağlantıyı ve büyümeyi(gelişmeyi) sembolize eder. Kristalleri bitkilerin arasına yerleştirmek, bitkileri beslemede ve yeşil alanınızın canlılığını artırmada katkı olurr. Kristaller yavaş yavaş toprakla bütünleştikçe, toprağı olumlu enerjileriyle aşılayabilir ve büyümeyi ve gençleşmeyi teşvik eden uyumlu bir ortam yaratabilirler. Bu eylem bize insanlar ve doğa arasındaki içsel bağı hatırlatır ve Dünya'ya ve kaynaklarına saygı göstermenin önemini vurgular.

Kalmayı seçen kırık kristalle neler yapabilirsiniz?

İç sesiniz aracılığı ile yüksek benliğiniz sizinle kalmasını uygun gördüyse onu meditasyonda tutarak dönüşüm enerjisini hissedebilir, çakralarınıza yerleştirerek şifa çalışması yapabilirsiniz. Hatta kırıklarına dokunduğunuzda enerjinin daha yoğun olduğunu hissedeceksiniz.

Kırık kristallerinizi şifa için kullanmak istemiyorsanız, onları dönüştürebilirsiniz. Şeffaf bir vazoya ekleyebilirsiniz. Akvaryuma koyabilirsiniz. Buzdolabınız için mıknatıslara dönüştürebilirsiniz. Tokanıza, aksesuar veya biblolarınıza ekleyebilirsiniz.

Kırık kristaller yapıştırılabilir mi?

Evet, kırık kristallerinizi birbirine yapıştırabilirsiniz. Takı olmak için cilalanmış ve oyulmuş taşları ve boncukları düşünürseniz, ham hallerinden çoktan işlenmişlerdir. Biraz tutkal onlara zarar vermeyecektir. (Sarkaç için durum biraz farklı blog yazısını okuyunuz) Sadece eskisi kadar güçlü olmayabileceğini unutmayın. Özellikle ham, değiştirilmemiş taşların enerjisiyle çalışıyorsanız, çatlamış bölgelere tutkal eklemek istemezsiniz.

Şifa olsun,

Sevgi ve Işıkla

Zeynep İzgi